Kibir

     En sevilmeyen, en acınacak durumda olanlardır kibirli insanlar. Acınacak bir halde seyrediliyorken, çevresini seyre tenezzül etmez bile...Böyleleri mükemmel bir ibret tablosudur.:) ilham kaynağı ve şükran hissettirdikleri için de teşekküre layıktırlar. Kurdukları kurgusal dünyanın sanal üyeleridir. Kendini her şeyin önüne layık gördüğünden kayıkçısıdır hepimizin. Kısa ve dolu yaşamaya emanet hayatını, kibir gibi bir külfetin altına koyduğundan manevra alanları en dar olanlardır. Aynı zamanda ekonominin ayaklarıdır.:) Bir türlü insanlara kabul ettiremediği benliğini, başka alanlarda ispata çalışır ki, bu da çoğu defa maddi olarak kendini gösterir. İlham kaynağıdır derken boynuna dolanan yılanın her hali düşünülmeye keşfedilmeye değer... "bu ne talihsiz durum ki, iyi ki de bende yok" diye şükre sevk eder muhatabını..."ve ben de var mı yok mu" diye de aynı zamanda oto-kontrolün  oluşturabiliyor. Eğer sağduyulu olup dayanabilseniz iyi bir komedyanın biletsiz seyircisisiniz o zaman..:) "Kafasını neden böyle gereksiz yoruyor benimle" deyip aslında ne kadar sizi önemsediğini anlayabilirsiniz...

       Kibirli insan, kendi önemini başkalarının önemsiz oluşuna endekslediğinden her hata ve günahınız onda hatasızlığı pekiştirir. Başkasının mutsuzluğu, onu mutluluğa garkeder. Cimridir de. Mutluluğunuzun cebinden çalındığını düşünerek hasta olabilir.


      Fikir yoksunudurlar aynı zamanda. Tüm enerjilerini hep kendilerine harcadıklarından düşünceleri evrilemiyor bir türlü. Sabit fikirlere taparcasına sarılırlar.Tapınmanın şehvetini ve kolaycılığını ‘düşünmek’ gibi bedelli bir şeye taksim etmez yani. Kurnaz ama basiretsizdir. Onun için, kafadaki yoksunluklarını elbiselere sürterek gidermeye çalışır. Elbise dediysem, kibirlideki budalalık, elbisede de bir tuhaf durur. Dünyanın en pahalı elbisesi de olsa kişiliğine dört beş beden küçük gelir. Böylesinin elinde her şey pot durur kısaca.


     Beyne vermediği yatırımı hep dışına verir. Süsleriyle şirinliğe soyunsa da kendinden bekleneni değil de başkalarının beklediklerini yaptığından, bir türlü öznesi olamıyorlar hayatın, nesnesidirler…Anlatacağı konuları sürekli uzak şehirlerde yaşadıklarından, yediklerinden seçerek çok dolaşıp-yaşayıp-bildiğini; yaşadığı şehrin her yerde görülebilecek normal sorunlarının, gezdiği yerlerde olmadığını dile getirerek buraya layık olamayacak kadar yüce olduğunu; basit bir cümle ile gayet kolay anlatabileceği bir cümleyi bilmem hangi yazarın hangi kitabında yazdığını söyleyerek kültürlü olduğunu; bilmem hangi marka için falanca yerden özellikle sipariş verdiğini diyerek kendine mertliğini; bilmem falanca eğer şöyle deseydi ağzını..burnunu kıracaktım ki… diyerek hayalindeki dizi kahramanına soyunarak cesaretini; Siirt’in altyapısından, üst yapısından, kültürel faaliyetleri olmayışından dem vurup, asosyalliğini memleketin yetersizliğine bağlayarak aslında: ‘ben böyle değildim yaşarken oldum’ demeye getirdiğini anlatmaya çalışır da dururlar.



      Her insanın yapısı ve yetenekleri  farklı olsa da kibrin rengi ve kokusu tek. Her nerede ve zaman diliminde olsa da kendinden fazlasıdır; ve göstermeye çalıştığının eksiği.


     Kibrin bir de topluluk hali var ki, bunu anlatmaya kimin gücü yeter? O zaman sözün gücüne inananların değil, gücün sözcülüğünü yapanları karşınızda bulursunuz. Gücün sözcüleri...Yani sözle, fikirle, ikna ile anlatmayı beceremeyenlerin en kolay silahı…


       Kur’anda firavun tipi anlatılır ki onu firavun eden temel özellik kibridir. Kibir akılsızlığa, akılsızlık da zorbalığa tapınmaya götürmüştür böylelerini… Zorbalık da sonlarını getirmiştir. Sakın Kitap’ta Musa kıssasının çok anlatılması kibrin günümüzün en büyük tehlikesi olduğuna parmak basmak için olmasın?!


     Kısacası dostlar, acımak lazım kibirlilere…Bu kadar zincirlere hapis yaşarken kendini her şeyin sahibi ve merkezi görerek özgürleştirmelerine çaktırmadan gülümseyelim.:)  Bir kere, “Yaratıcı katında kaybedenin kul yanında kaybı hiç değil” diyerek meselenin sizinle başlayıp bitmediğini, bilmek gerek. Haşa teşbihte hata olmasın, sanki Allah’ın gıcık aldığı insanlardır kibirliler…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kör Dövüsü

Beklenti Ihlali

Mutluluk