Okumak
Kim milyoner olmak ister yarışmasında beni ziyadesiyle duygulandıran bir yarışmacı geldi geçenlerde. Şalvarı ve yöresine has giydiği kıyafetlerle gelen kadın ilk izlenim olarak herhalde bir şey bilemez görünürken bir çok soruya anında cevap vermesi başta program sunucusu dahil birçok seyirciyi şaşkına çevirdi. Sekiz yaşında başladığı kitap macerasına elli yaşında olmasına rağmen devam eden kadın hiçbir gününü kitap okumadan geçirmediğini, sebzesini ekip, pazarda satıp, turşusunu, salçasını kendi yaptığı halde kitap okumasına bir engel görmemesi ortama ılık bir sevgi seli estirdi. Zamanım yok, imkânım yok, param yok gibi nedenlerin bir bahane olmayacağının güzel bir cevabıydı kadın. Bütün kötü şartlarına rağmen kitaplar bir sığınağı olmuş. Her zaman iki kitap taşıdığını, ilk klasik kitaplara ilkokulda başladığını söyleyince zihnimde okuma ile ilgili yer eden bazı şeyleri paylaşma gereği duydum. Karşılıklı diyalogların genel sonucunda açıktan olmasa da kendimizi üste çıkarma çabası