Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Iki Agaç

Resim
  Elini yüreğinin olduğu yere götürme isteği hissetti ansızın. Ruhunun bir yerinde kopan fırtınanın, kalbine yabancı olduğunu hissediyordu. Kalp, ruhuna tercüman olmak bir yana, neden bu kadar soğuk ve katı diye sordu gecenin ıssızlığına. Uzayıp giden dağların doruğunda yanan ışıklara gözlerini dikmiş, ruhu gecenin karalığına karışmıştı.  Geçmişin hüznü, geleceğin korkuları, her geçen gün yuvarlandığımız merhametsizlikler, ve etrafın durup ince şeylere bakmayan hoyrat hızına anlam veremiyor kendini kaldırımların bir parçası gibi görüyordu. İşte böyle bir gecede, hükmünü geçiremediği gecelerden bir gece yaşıyordu.   Şehrin arkasına yaslanmış dağların doruğunda ışıldayan uzaktaki köy ışıklarına bakıyordu. En kötüsü de aklın, ruhun sürüklediği yerlere muhacir ve kimsesiz yabancı duruşuydu. Her zamankinden çok ihtiyaç duyduğu aklın tüm duygularına kör oluşuyla her an sürüklenecek bir yaprak gibiydi bu gece. Aklı, kalbi ve ruhu üç ayrı yabancı gibi başlarına buyruk kendi köşelerinde duruyor