Sıfıra Çarpılmak

"Kendi yolunu bulamayan,
bütün yolları boşuna yürür."
(O.Aruoba) ...

Ya da, "Benim için hiçbir şeyin öneminin olmaması çok acayip, korkuyorum bundan." diyen Jean Paul Sartre;
... Veya, Dücane Cündioğlu'nun: "kendisine bir neden (anlam) icad etmedikçe, insan, varoluşun ödül mü ceza mı olduğu sorusuna yanıt veremez." tespiti; ...

Ve de, "Hayatın başı ve sonu anlaşılmadan ortasındakiler anlaşılamaz." diye yıllardır bellekte duran Geothe'nin sözünü matematik 0 (sıfır) ile anlatıyor.


Ya yaptığımız, uç uca eklediğimiz tüm sayılar, en sonunda göz ardı edilen ve pek de hatırlanmayan sıfır ile çarpılsa?

Bu, tüm sayıların kaderi sıfır veya bir ile çarpılmasıyla değişebilen bir hakikate kör bir hayatın, elbette böylesi bir hayattan bambaşka bir beklentisi vardır.

Bu gerçeğin ıskalandığı bir hayatı yürüyen, tüm yolları boşuna yürür. Bu gerçek kadar büyük bir meselesi, büyük bir davası olabilir mi insanın? Ya da olabilecek kadar değerli?.. En kadim ve de maalesef en sağır kesilen...

Ödevini unutan bir talebenin utancını unutma mıdır tüm bu sarhoşluk, bu zekalar, şatafat, şeritler, turralar, sesler, hey heylenmeler, bakışlar, kalkık burunlar...

En büyük ve en yalın gerçeğe kör ve sağır kesilme şark kurnazlığını bıraksak bu kadar düşüp şaşı kalır mıydık kendimize? Herkesten çok yabancısı olduğumuz kendimize...
Herkese ve istediğine ulaşmada hiç bir asrın yetişmediği zamanın evladı, hiç bir çağda şimdiki kadar da kendi ile arası açılıp uzak düşmemişti. İstediğini bulmada hünerli ama kendini bulmada zavallı.

Aradığı sadece kendisi... Sadece... Çıkardığı gürültü bundan... Sadece bundan...
Ah kendinden gözlerini kaçırmada kimsenin kendisine yetişemediği...
Ah varlık ile kendini birbirinden uzak gören kör.
Varlığa mesafe koyarak aslında kendi ile arasına mesafe koyan...
Tutup hakikati bir kerecik derk eylese bu kadar gereksiz yürümeyecek, oturup koşacak ama...
Bunu anlamak ağır bedeli kaderinde olan biricik varlık...
Varlığın en acizi.. Gözlerine kaçan bu rüzgar, bu toz...
Artık gözlerini, ağzını, ellerini yıkamanın zamanı değil mi..? 
Ne zamana kadar kendine sürünüp duracak kendinle arana birşey olma perdesini çekecek, acı çekeceksin..? 
Daha ne kadar tuzlu su içeceksin ha..? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kör Dövüsü

Beklenti Ihlali

Mutluluk