Hayatı Anlamlandırma Adına Tavsiyeler


İçinde aşkın olmadığı işlere bulaşma. İçinin elvermediği iş ve insan boynuna ağırlıktır. Sonra ağırlığının kirasını da senden çıkarır.

Ona bağımlı olduğunu zanneden insanları... Mutlu görünmeyi mutlu olmanın önüne koyan sanal insanları...

Aynada kendini gördüğünü sanıp ama aslında başkasının gözünde nasıl göründüğünü  önceleyenleri...

Kötüleyerek kendini temize çıkardığını sananları...

Kendini insanların doğal eksikliği ve kusuruyla tam zanneden yarımları...
...

Yüreğinden gelmeyen zoraki işler yapmamalısın. Böyle bir işin hayrı da o kamette olur çünkü.

Seni senden dolayı, yüreğinden ve de kişiliğinden dolayı benimsemeyen, sevmeyen insana insaniyetin gereği dışında yan yana olmamalısın.

Sana, elinde olandan dolayı değer veriyorsa elindekini ver amma samimiyetini verme. Elmas yerine şişe almıştır da farkında değildir.

Gerekli ve iyi şeyler bırakmak istiyorsan, gereksiz iş, eşya ve insanları çıkar hayatından.
Kovanın dibindeki kiri temizle de öyle temiz su ekle.

***     ***     ***
Cebinde okuyacağın takvim yaprağın olsun.
Üzerinde bir kitap olsun, altını çizdiğin birkaç satırın.

Dinlerken huzur duyduğun bir müzik listen...Mutfağında, traktöründe...her nerede isen müziğin bir nimet olduğunu bilerek dinlemen için engel ne?

Her ne iş ile meşgulsen ikindi sonrası vakitleri dışarıda ol. Güneşin batış selamını kaçırmamalısın.

Bazen bulabilirsen film izle. Etrafından tavsiye al. Bir yaşlı bul kendine onu dinle.

Bazen tek başına hastanelere git öylesine. Öğrenci yurtlarına ve de imkanın varsa hapishanelere...
Bir hastayı, bir öğrenciyi ve de bir deliyi sevindir. Sağlığın, zamanın ve de özgürlüğün ne mülk olduğunu hissedeceksin.

Bir dilenci ile konuş. Beraber gidip yemek yiyin. Senede bir defa bile olsa yap bunu, bu sana çok iyi gelecek.

Kendi değerini ve varlığını hiçbir zaman başkasının değersizliği ve yokluğu üzerinde var kılma. Bu büyük bir cinayet ve intihardır. Kendini başkası üzerinden anlamlandırma intiharı...

Gündemin, sana birşeyler katabilen şeylerden oluşsun. Etrafındaki insanları siyasi bir mesele üzerinden okuma. Onun siyasi görüşünü insanî değeri olarak algılama. Büyük büyük konulardan konuşarak -Amerika, İsrail oyunları vs- büyüdüğünü zannetme.


Mutlulukların ille de sahil kenarlarında, tatil köylerinde, eğlence merkezlerinde olduğu yanlışlığına düşerek hayatın tadını ıskalama.
Suyun sesi,
sessizlik,
değerli bir yalnızlık,
müzik,
kitap ve
sesini duymak istediğin bir dostun olduğu her yer saraydır.

Hergün hayatın ne kadar da kısa olduğunu düşün. Başını ve sonunu... Çünkü hayatın başı ve sonu anlaşılmadan arasındakiler de anlaşılmaz.

Bırak bazen herşeyi. Kim ararsa arasın kapat telefonunu. Ve sal kendini şehrin dışına, doğaya koş, ya da bir parka... Ellerini ve ayaklarını toprağa, kuma, çimlere daldır. Yapraklara, böceklere dokun. Milyonlarcasından bir tane ol veya bir yıldızın.

Bir kutu mum al meselâ. Işığı kapat ve yak. Eski zamane dervişi gibi hayatın tefekkürüne dal.Telefonun diğer odada olsun mümkünse.

Hayatının denetimini ellerine al. Bunu da, herşeyin O'nun mülkü ve nimeti olduğunu bilip yaşayarak sonsuzlaştırırsın. Ki tüm bunlar yok olup giderken boynuna elem olarak kalmasın...

(s. nazlı) 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kör Dövüsü

Beklenti Ihlali

Mutluluk